Ticaret Şirketlerinde Birleşme, Bölünme ve Tür Değiştirme Hükümleri.

Ticaret Şirketlerinde Birleşme, Bölünme ve Tür Değiştirme Hükümleri.


 

I- GİRİŞ

Başlangıç ve son hükümleri dışında 6 kitaptan oluşan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun(1) ikinci kitabı, eski Kanun'da olduğu üzere,"ticaret şirketleri"ne ayrılmıştır. 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu'nda(2) 136-556. maddelerde yer alan ticaret şirketlerine ilişkin hükümler, yeni Kanun'da 124-644. maddelerde düzenlenmiştir. Yeni Kanun'daki ticaret şirketlerine ilişkin 100 maddelik artışın yarıdan fazlası, genel hükümler arasında yer alan birleşme, bölünme ve tür değiştirme hükümleri ile ilgilidir. Mülga Kanun'da 7 madde ile yer alan bu konu yeni Kanun'da 134-194. maddelerde (toplam 61 madde) ile düzenlenmiştir.

Bu durum, son yıllarda artan yabancı sermaye girişleri, ulusal ve uluslararası düzeydeki şirket birleşmeleri ile bu konunun hızla artan öneminin de göstergesidir. Getirilen yeni hükümlerle konuya kurumsal ve hukuki nitelik kazandırılmış ve bu şekilde ekonominin kurumsal altyapısının güçlendirilmesi yönünde önemli bir adım atılmıştır. Zira yapılan değişikliklerde, yeni Kanunun genel gerekçesi ve birçok madde gerekçesinde belirtildiği üzere, gelişen teknoloji ve değişen ticari koşullara bağlı olarak günümüz ihtiyaçları dikkate alınmış; AB üyeliğine hazırlanan bir ülke olarak AET/AT düzenlemeleri (yönerge, tüzük, tavsiye, açıklamalar) da değerlendirilerek yansıtılmıştır.

Bu kapsamda yeni Kanun'un birçok alanda eskisine nazaran önemli felsefe ve yaklaşım değişiklikleri içerdiği muhtelif çevrelerce ifade edilmektedir. Aşağıda yeni Türk Ticaret Kanunu'nun ticaret şirketlerinde birleşme, bölünme ve tür değiştirme hükümleri, kanun sistematiği içerisinde, ana hatları ile tanıtılacaktır.

II- TİCARET ŞİRKETLERİNDE BİRLEŞME, BÖLÜNME VE TÜR DEĞİŞTİRME

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun ticaret şirketlerine ayrılan ikinci kitabı genel hükümler kısmında "F) Birleşme Bölünme ve Tür Değiştirme (madde 134-194)" başlığı altında, ilk iki maddede uygulama alanı ve bazı kavramlar belirtildikten sonra; "II. Birleşme (madde 136-158)""III. Bölünme (madde 159-179)""IV. Tür Değiştirme (madde 180-190)""V. Ortak hükümler (madde 191-193)" ve "VI. Ticari işletme ile ilgili birleşme ve tür değiştirme (madde 194)" ile ilgili hükümlere yer verilmiştir.

Birleşme, bölünme ve tür değiştirme işlemleri, her bir bölümde, işlemin hangi tür şirketler arasında olabileceği, nasıl yapılacağı, kesinleşmesi, denetim, tescil, korunma ve sorumluluk hükümlerine yer verilmek suretiyle düzenlenmiştir. İşlemler farklı olmakla birlikte, işlemlerin gerçekleşme süreçleri, kesinleşme, denetim, tescil, korunma ve sorumluluk hükümleri büyük ölçüde aynı veya benzerdir. Nitekim bu durum, bölünme ve tür değiştirme işlemlerinde bu hususlarla ilgili maddelerde, konu ile ilgili olarak birleşme bölümündeki ilgili hükümlerin kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmek suretiyle de ifade edilmiştir.

Bu itibarla aşağıda birleşme, bölünme ve tür değiştirme hükümlerinin tanıtımında, birleşme işlemleri ile ilgili hükümler üzerinde daha ayrıntılı durulmuş; bölünme ve tür değiştirme işlemlerinde kıyas yoluyla uygulanacak birleşme hükümleri ve/veya paralel hükümlere dikkat çekilmiştir.

A- BİRLEŞME HÜKÜMLERİ

Birleşme hükümleri, 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu'nda 146-151. maddelerde (toplam 6 madde olarak) düzenlenmiş iken 6102 sayılı Kanun'da 136-158. maddelerde (toplam 23 madde olarak) düzenlenmiştir.

1- Birleşme Şekilleri, Şirket Türleri ve Durumları İtibariyle Geçerli Birleşmeler

Kanun'un 136. maddesinde devralma ve yeni kuruluş şeklinde iki tür birleşme düzenlenmiştir. Devralma yolu ile birleşmeler ana-yavru-kardeş şirketler arasında olabilir. Ana şirket yavru ve kardeş şirketi devralabileceği gibi yavru veya kardeş şirket ana veya kardeş şirketi de devralabilir.

a- Geçerli Birleşmeler

6762 sayılı Kanun'un 147. maddesinde birleşme, yalnız aynı neviden olan şirketler arasında uygun görülürken, birleşme bakımından kollektif ile komandit şirketler ve anonim ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler, aynı neviden sayılmıştır. Yeni Kanun'un 137. maddesinde

(1) sermaye şirketlerinin,

(2) şahıs şirketlerinin ve

(3) kooperatiflerin hangi şirketlerle hangi şartlar altında birleşebilecekleri üç grup halinde ayrı ayrı belirtilmiştir.

Kanun'un 124. maddesinin ikinci fıkrasında kollektif ve komandit şirket şahıs şirketleri; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketleri olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlama uyarınca yeni düzenleme ile aynı grup/tür şirketler arası birleşmeler öngörüldüğü gibi, kooperatifler de dahil edilerek, farklı grup/tür şirketler arası birleşme serbestisi de getirilmiştir. Bununla birlikte düzenlemede bazı sınırlamalar da öngörülmüştür.

b- Birleşme Yasakları

Şahıs şirketlerinin devralan şirket olarak sermaye şirketleri ve kooperatiflerle birleşmeleri yasaklanmıştır. Bir sermaye şirketi veya kooperatifin, bir kollektif veya komandit şirkete devrolunması suretiyle birleşme yapılamayacaktır.

Bu sınırlama karşısında sermaye şirketleri ve kooperatifler, sermaye şirketleri ve kooperatiflerle hem devralan hem de devrolan şirket olarak birleşebilirken, şahıs şirketleri ile muhakkak devralan şirket olarak birleşebileceklerdir.

Bu şekilde, bir sınırsız sorumlu şirketin sınırlı sorumlu şirketi devralması Kanun'ca uygun görülmemiştir. Şirket borçlarından kişisel olarak sorumlu olan ortakların, şirket borçlarından sorumlu tutulmayan ortaklara dönüşmeleri uygun görülürken, şirket borçlarından sorumlu tutulmayan ortakların borçlardan sınırsız sorumlu ortaklara dönüşmeleri reddedilmiştir.

c- Tasfiye Halindeki Şirketin Devrolunarak Birleşebilmesi

138. madde ile tasfiye halinde bulunan bir şirketin birleşmeye katılabilmesine olanak tanımakta, ancak bunun için iki şart aranmaktadır. Bunlardan birincisi, malvarlığının, yani tasfiye paylarının dağıtılmaya başlanmamış bulunması, ikincisi ise, tasfiye halindeki şirketin devrolunan (iltihak eden) şirket olmasıdır.

d- Sermayesini Belli Bir Oranda Yitirmiş veya Borca Batık Bir Şirketin Birleşmesi

139. maddede sermayesini belli bir oranda yitirmiş veya borca batık olan bir şirketin birleşmesine imkan tanınmıştır. Eksi veya borca batık bilânçonun varlığı bir şirketin birleşmesini engellemez; yeter ki, devralan veya devralınan şirket bu açığı kapatabilecek tutarda serbestçe tasarruf edebileceği özvarlığa sahip olsun.

2- Ortaklık Payları ve Hakları

a- Ortaklığın Devamlılığı

Birleşmede ilkelerden biri ortak olma durumunun devamlılığıdır. Bu ilkeden hareketle, 140. maddede, devrolunan şirketin her bir ortağının, devralan şirketten, devrolunan şirketteki payının değerini karşılayacak ve bu payının verdiği haklarına eşit hakları içeren pay talep etmeye hakkı olduğu

hüküm altına alınmıştır. Devrolunan şirkette sahip olunan pay, bir değişim oranına göre hesaplanan devralan şirket payı ile devralan şirkette devam edecektir.

b- Ortaklığın Devamının İstisnaları

Devamlılık genel ilke olmakla birlikte, bu hükmün istisnaları da vardır. Özel bir istisna, 140. maddenin beşinci fıkrasında, intifa senetlerinin satın alınmasına ilişkin olarak yer almaktadır. Ayrıca, 141. maddede yer alan ayrılma akçesi, bu ilkenin bir genel istisnasıdır. Bu maddeye göre birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde ortaklara, devralan şirkette pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilirler. Ortaklar isterlerse, ortak olma durumlarını ilke gereği devralan veya yeni kurulan şirkette devam ettirirler, isterlerse birleşme sözleşmesinde öngörülen ayrılma akçesini alarak şirketten ayrılırlar.

Maddenin ikinci fıkrasında birleşmeye katılan şirketlere birleşme sözleşmesinde sadece ayrılma akçesinin verilmesinin öngörülebileceği hükmü getirilmiştir. Bu hüküm ile birleşmede çoğunluk pay sahibine, arzu edilmeyen, devamlı sorun çıkaran azınlığı ve/veya ortağı, ayrılma akçesini ödeyerek şirketten çıkarma hakkı verilmektedir (Bunun tek şartı, 151/5. maddeye göre, birleşme sözleşmesine konulacak bu hükmün, devreden şirket şahıs şirketiyse oy hakkını haiz ortaklarının, sermaye şirketiyse şirkette mevcut oy haklarının yüzde doksanının olumlu oylarıyla onaylanmasıdır).

3- Sermaye Artırımı, Yeni Kuruluş ve Ara Bilanço

a- Sermaye Artırımı

142. maddeye göre, devralma yoluyla birleşmede, devrolunan şirketin ortaklarının haklarının korunabilmesi için devralan şirkette gerekli olan düzeyde sermaye artırımının yapılması hükmü emredici niteliktedir.

Yeni kuruluş yoluyla birleşmelerde, aynî sermaye konulması ve asgarî ortak sayısına ilişkin hükümler dışında bu Kanun'un hükümleri (yeni kurulan şirketin türüne ilişkin hükümler) uygulanır.

b- Birleşmeye Esas Alınacak Bilanço

Normal olarak birleşme en son yıllık bilançolardaki değerler esas alınarak yapılır. Ancak, 144. maddede öngörülen durumların varlığı halinde birleşmeye katılan şirketler ara bilanço çıkarmak zorundadır. Bu durumlardan biri, (yıllık) bilânço günü ile birleşme sözleşmesi arasında altı aydan fazla sürenin geçmiş olmasıdır. Altı ayı aşan bir faaliyet süresinde eski bilânçonun değer ve sonuçlarını olumlu veya olumsuz yönde değiştirmiştir. Durumu tam olarak görebilmek ve birleşmeyi hesaben yapılandırabilmek için, yeni bir bilânçoya gereksinim vardır. Ara bilânço düzenlenmesini gerektiren ikinci sebep, süre şartı olmadan, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmesidir.

Bu maddede, ara bilânçonun yıllık bilânçonun tâbi olduğu hüküm ve ilkelere göre düzenleneceği öngörülmekle birlikte, ara bilançonun kolayca hazırlanması esas alınmış; fizikî envanter çıkarılmasının gerekli olmadığı belirtilmiştir.

4- Birleşme Sözleşmesi, Birleşme Raporu ve Denetleme

a- Birleşme Sözleşmesi

Birleşmenin önemine uygun olarak, yetki paylaşımı gözetilerek, birleşme sözleşmesinin yapılması; yazılı şekil, imza ve onay kuralları getirilmiştir. 145. maddeye göre yazılı şekilde yapılacak bir birleşme sözleşmesi birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organlarınca imzalanmalı ve genel kurullarınca da onaylanmalıdır. Genel kurulların onayından önce bağlayıcı bir birleşme sözleşmesi yoktur. (Bunun tek istisnası 156. maddede öngörülmüştür). 146. maddede, birleşme sözleşmesinin içeriği, sözleşmede bulunması gereken zorunlu kayıtlar belirlenmiştir.

b- Birleşme Raporu

147. maddede birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organlarının, ayrı ayrı veya birlikte, birleşme hakkında bir rapor hazırlamaları öngörülmüş; raporda hangi konularda hukuki ve ekonomik açıklama ve gerekçelere yer verileceği bentler halinde sayılmıştır.

Birleşme raporu, birleşmeye katılan şirketlerin ortaklarına birleşmeye ilişkin ve bu birleşmeyi tanımlayan bilgi verilmesini amaçlamaktadır. Raporun belirtilen konularda, aydınlatıcı, gerekçeli ve tatmin edici açıklamaları içermesi zorunludur. Maddeye göre yeni kuruluş yoluyla birleşmede birleşme raporuna yeni şirketin sözleşmesinin de eklenmesi gerekir. Küçük ölçekli şirketler, tüm ortakların onaylaması şartı ile birleşme raporunun düzenlenmesinden vazgeçebilirler.

c- Birleşme Sözleşmesinin ve Birleşme Raporunun Denetlenmesi

Kanun'un 148. maddesi ile birleşme sözleşmesi, birleşme raporu ve birleşmeye esas oluşturan bilânçonun denetlenmesi öngörülmüştür. Madde denetçinin hangi hususlarda inceleme yaparak raporda görüş açıklamakla yükümlü olacağı bentler halinde belirtilmiştir. Öngörülen denetim, ortakların, azınlığın ve alacaklıların korunması amacına yöneliktir. Maddede bir istisna hükmü olarak, tüm ortakların onaylaması halinde küçük ölçekli şirketlerin denetlemeden vazgeçebileceği de düzenlenmiştir (6102 sayılı Kanun'un 148. maddesinde yer alan bu konudaki düzenleme 6335 sayılı Kanun'un 43/2. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır).

5- İnceleme Hakkı ve Malvarlığında Değişiklikler

a- İnceleme Hakkı

149. madde ile birleşmeye katılan şirket ortakları ile birlikte geniş bir menfaat çevresine (ortaklar, intifa senedi sahipleriyle şirket tarafından ihraç edilmiş bulunan menkul kıymet hamilleri, menfaati bulunan kişiler ve diğer ilgililere) birleşme sözleşmesini, birleşme raporunu ve son üç yılın yılsonu finansal tablolarıyla yıllık faaliyet raporlarını, gereğinde ara bilançolarını inceleme hakkı, şirketlere de bunları incelemeye sunma yükümlülüğü getirilmiştir. Bu düzenlemenin amacı, bu kişilere bilgi vermek; bu suretle haksız menfaat sağlanmasını ve kaybını önlemek; şeffaflığı sağlamak ve oy hakkını haiz olanlara bu haklarını bilinçli olarak kullanmalarında yardımcı olmaktır. Maddede ayrıca, söz konusu belgelerin suretleri ve varsa basılı şekillerinin bu kişilere verilmesi ve sermaye şirketlerinin web sitelerinde yayınlanması da öngörülmüştür. İstisna hükmü olarak, tüm ortakların onaylaması halinde, küçük ölçekli şirketlerin inceleme hakkının kullanılmasından vazgeçebileceği de düzenlenmiştir.

b- Malvarlığında Değişiklikler

150. madde, birleşme sözleşmesinin imzalanmasından sonra, ancak genel kurul kararından önce, birleşmeye katılan şirketlerden birinin aktif veya pasif varlıklarında önemli değişiklik meydana gelmişse şirketin yönetim organına bir bildirim borcu yüklemektedir. Bu durumu kendi genel kuruluna ve birleşmeye katılan diğer şirketlerin yönetim organlarına yazılı olarak yapmalıdır. Maddenin ikinci fıkrasına göre bildirim üzerine ilgili yönetim kurulları konuyu değerlendirecek; sözleşmenin değiştirilmesi veya birleşmeden vazgeçme dışında birleşme sözleşmesinde değişiklik yapılmazsa bunun gerekçesini genel kurulda açıklamak durumundadır. Malvarlığı değişiklikleri için bir ölçüt öngörülmemiştir. Değişiklikleri, değişim oranını etkileyebilecek ve bu şekilde birleşmede hak kayıpları veya haksız menfaate yol açabilecek değişiklikler olarak anlamak gerekecektir. Uygulamanın zaman içerisinde şekillenmesi beklenir.

c- Birleşme Kararı

Birleşme kararı, birleşme sözleşmesinin genel kurul tarafından onaylanması sonucunda elde edilen karardır. 151. maddede birleşmeye katılan şirketlerde yönetim organının birleşme sözleşmesini genel kurulun onayına sunacağı belirtilmiş; şirket türleri ve muhtelif durumlar itibariyle genel kurulda gerekli karar nisapları belirtilmiştir.

6- Kesinleşmeye İlişkin Hükümler

Bu başlık altında ise birleşme kararının ticaret siciline tescili, hukuki sonuçlar ve ilana ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

a- Ticaret Siciline Tescil

152. maddenin birinci fıkrasında birleşmeye katılan şirketler tarafından birleşme kararı alınır alınmaz yönetim organlarınca birleşmenin tescili için ticaret siciline başvurulacağı belirtilmiştir.

Görüldüğü üzere tescil için başvurmada birleşmeye katılan şirketler tarafından birleşme kararı alınmış olması bir ön şarttır. Birleşmeye katılan tüm şirketlerin genel kurullarının onayından sonra birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organları tescil için ticaret siciline başvuracaktır.

Devralan şirket, birleşmenin gereği olarak sermayesini artırmışsa, ek olarak esas sözleşme değişikliklerini de ticaret siciline sunacaktır. Sermaye artırımının da aynı anda tescili öngörülerek pay değişiminin örtüşmesi sağlanmıştır.

Birleşmenin ticaret siciline tescili ile devrolunan şirket sona erecek ve resen terkin işlemi yapılabilecektir. Bu şekilde birleşme, ticaret siciline tescil ile hukuken geçerli hale gelecektir. Yukarıdaki açıklamalara göre de birleşmeyi hukuken geçerli kılan işlem, devralan şirketin birleşme kararını tescil ettirmesi olacaktır.

b- İlan

Birleşme kararı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan olunacaktır. İlân, hem üçüncü kişiler hem de 158. maddede düzenlenen"Ortakların kişisel sorumlulukları ve iş ilişkilerinin geçmesi" uygulanması yönünden önem taşıyacaktır.

7- Sermaye Şirketlerinin Kolaylaştırılmış Şekilde Birleşmesi

155. madde ile öngörülen şartların varlığı halinde sadece sermaye şirketlerinin birleşmesinde uygulanacak kolaylaştırılmış birleşme düzenlenmiştir. Bu hüküm, şahıs şirketlerine uygulanamayacaktır. Bu konudaki kolaylıklar ise 156. maddede gösterilmiştir.

Birleşme, alacaklıların haklarının zarara uğraması olasılığı yoksa kolaylaştırılmaktadır. Bu sebeple şartları varsa kanun koyucu, birleşme sözleşmesini yeterli bulmuş, birleşme raporuna, birleşmenin denetlenmesine, inceleme hakkı sağlanmasına, hatta bunun genel kurulun onayına sunulmasına gerek görmemiş, bu işlemlerin yapılıp yapılmamasını birleşen şirketlere bırakmıştır.

8- Alacaklıların ve Çalışanların Korunması

Kanun'un 157 ve 158. maddeleri ile birleşmeye katılan şirketlerin alacaklıları ve çalışanların korunmasına yönelik hükümler getirilmiştir.

a- Alacakların Teminat Altına Alınması

157. maddede, birleşmenin hukukî geçerlik kazanmasından itibaren üç ay içinde birleşmeye katılan şirketlerin alacaklılarına alacaklarının güvence altına alınmasını isteme hakkı tanınmıştır. Devralan şirkete ise bu alacakları teminat altına alma, ayrıca

birleşmeye katılan şirketlere de Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yedişer gün aralıklarla üç defa yapacakları ilanla ve ayrıca internet sitelerine konulacak ilanla alacaklılarına haklarını bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Devralan şirket, diğer alacaklıların zarara uğramayacaklarının anlaşılması hâlinde, teminat göstermek yerine alacaklılara alacaklarını ödeyebilecektir.

Mülga 6762 sayılı Kanun'un 150. maddesinde, birleşme kararının ilân gününden üç ay sonra hüküm ifade etmesi, alacaklıları koruyucu bir önlem olarak düşünülmüş ve bu süre içinde alacaklılara itiraz hakkı tanınmıştır. Bu hakkın birleşmeleri engelleyen bir rol oynadığı değerlendirilmektedir.

Yeni Kanun'da bu hükümlerin yeni bir anlayışla düzenlendiği görülmektedir. İki veya daha fazla malvarlığının birleşmesiyle alacaklılar için daha güvenceli bir durum oluşabileceğine düşünülebilir. Ancak zararda olan veya borca batık şirketlerle yapılacak birleşmeler finansal durumu güçlü olan şirketin alacaklıları yönünden risk taşıyabilecektir.

b- Ortakların Kişisel Sorumlulukları ve İş İlişkilerinin Geçmesi

Kanun'un 137. maddesine göre sermaye şirketleri devralan şirket olmaları şartıyla kollektif ve komandit şirketlerle birleşebilecektir. Bu durumda, devrolunan şahıs şirketlerinde şirket borçlarından ikinci derecede kişisel sorumlu olup birleşme sonucunda devralan şirkette sorumluluk rejimi değişen ortaklar olabilecektir.

Kanun'un 158. maddesi ile devrolunan şirketin borçlarından birleşmeden önce sorumlu olan ortakların sorumluluklarının birleşmeden sonra da devam edeceği hükmü getirilmiştir. Ancak, sorumluluğun devam edebilmesini şarta bağlamıştır. Borçların birleşme kararının ilanından önce doğmuş olması veya borçları doğuran sebeplerin bu tarihten önce oluşmuş bulunması gerekir. Bu sorumluluk, birleşme kararının ilanı tarihinden itibaren üç yıllık özel bir zamanaşımı öngörülerek, üç yıl ile sınırlandırılmıştır.

158. maddenin 4 no.lu fıkrasında iş ilişkileri hakkında 178. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bölünme bölümünde yer alan 178. maddede hizmet sözleşmelerinden doğan hak ve yükümlülükler düzenlenmiştir. İşçi itiraz etmediği takdirde yapılan hizmet sözleşmelerinin, devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla devralana geçeceği hüküm altına alınarak birleşme ve bölünmede işçinin çalışma hakkı ve kazanımları güvence altına alınmıştır. İşçi itiraz ederse, hizmet sözleşmesi kanuni işten çıkarma süresinin sonunda sona erecek; devralan ve işçi o tarihe kadar sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlü olacaktır. Eski işveren ile devralan, işçinin birleşmeden evvel muaccel olmuş alacakları ile hizmet sözleşmesinin sona ereceği tarihe kadar geçen sürede muaccel olacak alacaklarından sorumlu tutulmuştur. Ayrıca, işçiye alacaklarının teminat altına alınmasını isteme hakkı tanınmıştır.

Diğer taraftan, birleşme ve tam bölünmede devrolunan şirketlerin infisah etmeleri sebebiyle eski işveren bulunmayacaktır. Devrolan şirketin kollektif veya komandit şirket olması halinde, "ortakların kişisel sorumlulukları" çerçevesinde bu şirketlerin ortakları, işçilerin söz konusu alacaklarının ödenmesinden devralan şirketle birlikte müteselsil sorumlu olacaklardır. Bu hükümlerle işçi alacaklarının teminat altına alınması yönünden güçlü bir düzenleme getirmiştir.

B- BÖLÜNME HÜKÜMLERİ

Mülga Ticaret Kanunu'nda bu konuda hüküm bulunmamaktadır(3). Bu konuda ilk defa 6102 sayılı Kanun'da yer verilen hükümler ise 159-179. maddelerde (toplam 21 madde) olarak yer almıştır.

1- Genel Hükümler

a- Tam veya Kısmi Bölünme

159. maddede, bir şirketin tam ve kısmî bölünebileceği belirtildikten sonra bu bölünmelerin ilkeleri ortaya konulmuştur. Tam bölünmede, bölünen şirketin malvarlığının tümü, mevcut veya yeni kurulacak şirketlere (en az iki şirkete) geçer. Bölünen şirketin ortakları devralan şirketin ortakları olur; o şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler. Bölünen şirket ise sona erer ve ünvanı ticaret sicilinden silinir.

Kısmî bölünmede, bölünen şirket ortadan kalkmaz; şirketin malvarlığının tamamı değil bir veya bir kaç kısmı bölünmeye tâbi tutulur ve bu bölümler şirketten ayrılır ve mevcut veya yeni kurulacak başka bir şirkete devredilir. Bölünen şirket elinde kalan malvarlığı ile faaliyetine (ortakları ortak olmaya) devam eder. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur. Birinci durum, kısmî bölünme; ikinci durum ise yavru şirket kurma olarak adlandırılabilir.

b- Geçerli Bölünmeler

160. maddede geçerli bölünmeler olarak, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin, sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebileceği düzenlenmiştir. Bu şekilde bölünmede şirket türleri itibariyle sınırlama getirilmiştir. Kanun'un 124. maddesinde sermaye şirketi olarak, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sayılmıştır. Bu durumda sayılan sermaye şirketleri bu türler arasında ve kooperatif şirkete bölünebilecek veya bir kooperatif şirket yine bir kooperatif şirket veya sayılan sermaye şirketlerine bölünebilecektir. Ancak, bir anonim şirketin bir şahıs şirketine veya tersi bir şahıs şirketinin herhangi bir sermaye şirketi veya kooperatife bölünmesi mümkün değildir. Bu sınırlamanın nedeni şahıs şirketlerinde alacaklıların korunması için gerekirse tasfiye hükümlerinin uygulanabilecek olmasıdır.

161. maddede şirket paylarının ve haklarının korunması düzenlenmiştir. Bölünen şirketin ortakları bölünmeye katılan devralan şirketlerin tümünde ya da bazılarında ortak olabilir veya bölünen şirkette paylarını artırabilirler.

2- Bölünmenin Uygulanmasına İlişkin Hükümler

a- Sermaye Azaltılması

162. maddede bölünen şirkette, şirketten ayrılan malvarlığı bölümünün oransal olarak sebebiyet verebileceği sermaye kaybının, sermayede azaltma yolu ile düzeltilebileceği, bu durumda uygulanmayacak hükümler belirtilmiştir.

b- Sermaye Artırımı

163. maddede ise devralan şirket sermayesinin, devreden şirketin ortaklarının haklarını koruyacak miktarda artırılması hüküm altına alınmıştır.

Bölünme ile yeni bir şirket kurulması ve ara bilanço hazırlanması ile ilgili hükümler birleşme ile ilgili olarak verilen bilgilere paraleldir.

3- Bölünme Belgelerini Denetleme ve İnceleme Hakkı

a- Bölünme Sözleşmesi ve Bölünme Planı

166. maddede bir şirketin malvarlığının bölünme yoluyla mevcut şirketlere veya yeni kurulacak şirketlere devredilmesine göre farklı işlem öngörülmüştür. Malvarlığı bölümleri var olan şirketlere devredilecekse, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından bir bölünme sözleşmesi yapılması; bölünme yoluyla malvarlığının bölümleri yeni kurulacak şirketlere devredilecekse, (devralan taraf olmadığından sözleşme yerine) yönetim organının bir bölünme planı düzenlemesi gerekir. Hem bölünme sözleşmesi hem de bölünme planı bölünmenin temeli oluşturan ve ortaklar ile diğer hak sahiplerinin haklarını tanımlayan belgelerdir. Her ikisinin de yazılı şekilde yapılması ve genel kurul tarafından onaylanması şarttır.

167. maddede bölünme sözleşmesi ve bölünme planının içeriğinde özellikle yer alması gereken hususlar belirtilmektedir.

b- Bölünmenin Dışında Kalan Malvarlığı

168. maddede bölünme sözleşmesinde veya bölünme planında bir boşluk olması ve tahsisi yapılmayan malvarlığı kalması durumu üzerinde durulmuştur. Tahsis dışı kalan aktif unsurun, tam bölünmede, tüm devralan şirketlere kendilerine geçen malvarlığının oranına göre paylı mülkiyet hakkının düşeceği, bu durumun alacaklar ve maddi olmayan malvarlığı haklarına da uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Buna karşılık kısmî bölünmede tahsis dışı malvarlığı bölünen şirkete verilmiştir.

Bölünme Raporu: 169. maddede bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organlarının bölünme hakkında ayrı ayrı veya ortak rapor hazırlayacakları belirtilmiş ve rapor içeriğine yer verilmiştir.

170. madde, bölünme sözleşmesinin veya bölünme planının ve bölünme raporunun denetlenmesine ilişkin olarak düzenlenmiş olup, 6335 sayılı Kanun'un 43/4. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.

171. maddede bölünmeye katılan şirketlerin ortaklarının inceleme hakkı düzenlenmiştir. Bu şirketlerden her biri, bölünme sözleşmesini veya bölünme planını, bölünme raporunu, son üç yılın finansal tabloları ile faaliyet raporlarını ve varsa ara bilançolarını, genel kurulun kararından iki ay önce, merkezlerinde, halka açık anonim şirketler ayrıca Sermaye Piyasası Kurulu'nun uygun gördüğü yerlerde bölünmeye katılan şirketlerin ortaklarının incelemesine sunacaklardır. İnceleme hakkı ile ilgili diğer hükümler birleşme hükümlerine paraleldir.

172. maddede bölünmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında meydana gelen değişikliklere birleşme bölümündeki ilgili, 150. maddenin kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmiştir.

4- Bölünme Kararı

Bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları, bölünme sözleşmesi veya bölünme planını, bölünme kararı için genel kurula sunacaktır. Ancak, 173. maddede, bu işlemden önce, bölünmeye katılan şirketlerin alacaklılarının alacaklarının teminat altına alınması veya alacaklarının tehlikeye düşmediğinin ispatlanması zorunluluğu getirilmiştir. Onama kararı, birleşme bölümünde yer alan 151. maddenin ilgili (1, 3, 4 ve 6.) fıkralarında öngörülen nisaplara uyularak alınmalıdır.

5- Korunmaya İlişkin Hükümler

Alacaklıların korunması (çağrı, alacakların teminat altına alınması) ve sorumluluk hükümleri, birleşme hükümlerine (madde 157 ve 158) benzer şekilde düzenlenmiş; 177. maddede ortakların kişisel sorumlulukları hakkında ilgili birleşme hükmünün (158. madde) kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmiştir. Farklı olarak 176. maddeye göre, bölünme sözleşmesi veya bölünme planıyla kendisine borç tahsis edilen şirketin, alacaklıların teminat altına alınmamış alacaklarını ifa edemeyeceğinin (madde sayılan durumlarda) anlaşılması halinde, bölünmeye katılan diğer şirketler, ikinci derecede müteselsilen sorumlu olacaklardır.

6- İş İlişkilerinin Geçmesi

Birleşme bölümünde bu hükme atıf yapılmış olması nedeniyle konu ile ilgili olarak (A.8) bölümünde açıklama yapılmıştır.

7- Tescil ve Geçerlilik

Bölünme onaylanınca yönetim organı bölünmenin tescilini isteyecektir. Bölünme ticaret siciline tescil ile geçerlilik kazanacaktır. Tam bölünmede devreden şirket ticaret siciline tescil ile birlikte infisah edecek, kısmi bölünmede devreden şirketin sermayesinin azaltılması gerekiyor ise sözleşme değişikliği de tescil ettirilecektir.

C- TÜR DEĞİŞTİRME HÜKÜMLERİ

Tür değiştirme, 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu'nda sadece bir madde ile düzenlenmiştir. "G - Nevi Değiştirme" başlıklı bu madde Kanun'da,

"Madde-152: Bir ticaret şirketinin nevinin diğer bir ticaret şirketi nevine çevrilmesi kanunda aksine hüküm olmadıkça, yeni nev'e ait kuruluş merasimine tabidir; Böylece yeni nev'e çevrilen şirket eskisinin devamıdır." şeklinde yer almıştır.

6102 sayılı Kanun'da ise tür değiştirme hükümleri 180-190. maddelerde (toplam 11 madde olarak) düzenlenmiştir.

1- Genel Hükümler

180. maddede bir şirketin hukuki şeklini değiştirebileceği, yeni türe dönüştürülen şirketin eskisinin devamı olacağı genel ilke olarak belirtildikten sonra 181. maddede geçerli tür değiştirmeleri şirket türleri itibariyle ismen sayılarak belirtilmiştir. Bu hükme göre tür değiştirme aşağıdaki şekilde sınırlandırılmıştır:

a) Bir sermaye şirketi, başka türde bir sermaye şirketine veya bir kooperatife,

b) Bir kollektif şirket, bir sermaye şirketine, bir kooperatife veya bir komandit şirkete,

c) Bir komandit şirket, bir sermaye şirketine, bir kooperatife veya bir kollektif şirkete,

d) Bir kooperatif bir sermaye şirketine

dönüşebilir.

Dikkat edilirse, tür değiştirmede bölünmede olduğu gibi, sermaye şirketi veya kooperatiflerin şahıs şirketlerine dönüşmesine izin verilmemiştir. Bu sınırlamanın, sermaye şirketlerindeki malvarlığı, ortaklık payı ile olan sınırlı sorumluluğun, sınırsız sorumluluğa dönüştürülmesinin getireceği sıkıntılar nedeniyle yapıldığı düşünülmektedir.

Diğer taraftan, izleyen 182. maddede kollektif ve komandit şirketlerin tür değiştirmelerine ilişkin (sadece bu madde hükümlerinin uygulanacağı) özel düzenleme getirilmiştir. Bir kollektif şirketin bir komandit şirkete dönüşmesi, ya kollektif şirkete bir komanditer ortak alınması veya mevcut kollektif ortaklardan birinin komanditer ortağa dönüştürülmesi ile olabilecektir. Bir komandit şirketin kollektif şirkete dönüşebilmesi için ise ya şirketteki komanditer(ler)'in şirketten çıkması ya da bunların komandite olmaları gerekir.

2- Şirket Payının ve Haklarının Korunması

183. maddede, tür değiştirmede ortakların şirket payları (mevcut ortaklık konumu) ve ortaklık haklarının korunacağı hüküm altına alınmıştır. Tür değiştirme bahane edilerek hiçbir ortak şirketten çıkarılamaz ve hiçbir ortağın ortaklık hakları değiştirilemez; azaltılamaz ve sınırlandırılamaz.

3- Kuruluş ve Ara Bilanço

184. maddede tür değiştirmede yeni türün kuruluşuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Ara bilanço çıkarılması ile ilgili olarak birleşme hükümlerinde yer alan 144. maddeye paralel düzenleme yapılmıştır. Konu ile ilgili olarak (A.3) bölümünde açıklama yapılmıştır.

4/5/6- Tür Değiştirme Planı ve Raporu, Plan ve Raporun Denetlenmesi

Tür değiştirmede tür değiştirme planı hazırlanacak olup, planda mutlaka yer alması gereken hususlara 185. maddede yer verilmiştir. 186. madde uyarınca yönetim organı tür değiştirme hakkında yazılı bir rapor hazırlayacaktır. Tür değiştirme planı ve raporunun içeriği birleşme bölümündeki sırasıyla 146 ve 147. maddeye paraleldir. Konu ile ilgili olarak (A.4) bölümünde açıklama yapılmıştır (Tür değiştirme planı ve raporunun denetlenmesine ilişkin 187. maddede 6335 sayılı Kanun'un 43/6. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır).

7- İnceleme Hakkı

188. maddede birleşme hükümlerindeki ilgili 149. maddeye paralel düzenleme yapılmış, konu ile ilgili olarak (A.5) bölümünde açıklama yapılmıştır.

8- Tür Değiştirme Kararı ve Tescil

Yönetim organı tarafından genel kurula sunulan tür değiştirme planı, 189. maddede belirtilen nisaplara göre onaylanmalıdır. Onay üzerine yönetim organı tür değiştirmeyi ve yeni şirket sözleşmesini tescil ettirmelidir. Tür değiştirme tescil ile hukuki geçerlilik kazanacak ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilecektir.

9- Alacaklıların ve Çalışanların Korunması

190. maddede tür değiştirmede otakların kişisel sorumlulukları hakkında 158., iş sözleşmelerinden doğan borçlar hakkında 178. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu konudaki açıklamalar, birleşme işlemleri ile ilgili (A.8) bölümde yapılmıştır.

D- ORTAK HÜKÜMLER

Bu bölümde, birleşme, bölünme ve tür değiştirme işlemlerinde ortakların dava açma hakları düzenlenmiştir.

191. maddede, ortaklık paylarının ve ortaklık haklarının gereğince korunmamış veya ayrılma karşılığının uygun belirlenmemiş olması hâlinde, her ortağın, birleşme, bölünme veya tür değiştirme işlemlere katılan şirketlerden birinin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, uygun bir denkleştirme akçesinin saptanmasını isteyebileceği düzenlenmiştir. 192. maddede ise birleşme, bölünme ve tür değiştirmenin iptaline yönelik dava açılabilmesine ilişkindir. 134-190. maddelerin ihlali halinde, birleşme, bölünme ve tür değiştirme kararına olumlu oy vermemiş ve bu hususu tutanağa geçirmiş bulunan ilgili şirket ortaklarının iptal davası açabileceği hüküm altına alınmıştır. Dava açma süreleri, birleşme, bölünme veya tür değiştirme kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilanından itibaren iki aydır.

193. maddede ile birleşme, bölünme veya tür değiştirme işlemlerine herhangi bir şekilde katılmış bulunan bütün kişilerin şirketlere, ortaklara ve alacaklılara karşı kusurları ile verdikleri zararlardan sorumlu olacakları şeklinde, oldukça geniş kapsamlı bir genel sorumluluk hükmü getirilmiştir.

Kanun'un 194. maddesinde ise bir ticari işletmenin, bir ticaret şirketiyle, onun tarafından devralınmak suretiyle birleşebileceği, ayrıca, tersine, bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye dönüştürülebileceği öngörülmüş ve bu durumlarda uygulanacak Kanun hükümleri belirtilmiştir.

III- SONUÇ

Piyasa kurallarının egemen olduğu ekonomilerde ticaret şirketleri ekonomik hayatın önemli unsurlarıdır. Teknolojik gelişmeler, ekonomilerin ve şirketlerin gelişme düzeyi ve sürecine bağlı olarak ticaret şirketleri ve işletmelerin birleşme, bölünme ve tür değiştirmeleri artan bir şekilde gündeme gelebilmektedir.

Bu sürece paralel olarak ülkelerin hukuk sistemlerinde gereken düzenlemelerin zamanında yapılması şüphesiz bu gelişmeler ve değişime katkı sağlayacak unsurlardandır. Bu kapsamda birçok gelişmiş ülkede ticari hayatı düzenleyen hukuk kurallarının kısa aralıklarla gözden geçirilerek yenilendiği, yeni düzenlemeleri yapıldığı görülür. Ticaret şirketlerinde birleşme, bölünme ve tür değiştirme, Almanya'da 1994, İsviçre'de 2004 yılında bağımsız kanun konusu olmuştur.

Ülkemizde bu konu ayrıntılı bir şekilde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile düzenlenmiştir. Mülga 6762 sayılı Kanun'da 7 madde ile yer alan bu konu yeni Kanun'da 134-194. maddelerde (toplam 61 madde) ile düzenlenmiştir.

Yapılan düzenlemelerde gelişen teknoloji ve değişen ticari koşullara bağlı olarak günümüz ihtiyaçları ve AB üyeliğine hazırlanan bir ülke olarak AET/AT düzenlemeleri de dikkate alınmıştır. Eskisine nazaran önemli felsefe ve yaklaşım değişiklikleri içeren yeni düzenlemelerde, ortaklık paylarının ve ortaklık haklarının, alacaklıların ve çalışanların korunması, bu çerçevede inceleme, denetim ve sorumluluk hükümlerine özel bir önem verildiği görülmektedir.

Yazar: Nadir ÖZTÜRK*
Yaklaşım

Muhasebe Ücreti Öde
E-Mükellef Girişi