Vergi Cezalarından Kurtulma Yolları

1. Ödeme  yapılabilir

Vergi usul kanunumuzun 368. maddesi ödeme sonucunda cezaların kalkmasını anlatmıştır Kesilen vergi cezaları taksit zamanlarından evvel tahakkuk etmişse taksit süreleri içinde; tak­sit süreleri kısmen veya tamamen geçtikten sonra tahakkuk etmiş ise; geçmiş taksitler, tahakkuk tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenerek kesilen cezalardan kurtulunabilir. Bu süre, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ge­reğince teminat gösterildiği takdirde, vergi kanunu ile belli taksit zamanına kadar ve taksit zamanı geçmiş ise üç ay uzatılabilinir.

  1. İdari  Çözüm aranabilir

Bir vergi ve ceza ihbarnamesi geldiğinde, dava açmadan önce, idari aşamada çözüm yolları aranabilir.

Örneğin; Yapılan işlemde bir “vergi hatası” varsa, düzeltilmesi talep edilebilir. Vergi hatalarının düzeltilmesine, ilgili vergi dairesi müdürü karar verir. Bu hatalar düzeltme fişine dayanılarak düzeltilir. Hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde, fazla vergi aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe reddolunur. Düzeltme fişinin bir nüshası, reddedilecek miktarla müracaat edeceği muhasebe ve müracaat süresi zikredilmek suretiyle mükellefe tebliğ edilir. Mükellef tebliğ tarihinden başlayarak bir yıl içinde parasını geri almak üzere müracaat etmediği takdirde hakkını kaybeder. Mükellefler, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilirler.

  1. Vergi  ve ceza için dava açma yoluna gidilmeyerek indirim talep edilebilir

İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkını ve aşağıda gösterilen indirimlerden arta kalan vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını. Mükellef veya vergi sorumlusu ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay için­de; “Vergi Usul Kanunu’nun 376. maddesine göre ödeyeceğim” diye bir dilekçe verirse,

  • Vergi zıyaı  cezasında kesilen cezanın birinci defa da yarısı; müteakiben kesilenlerde üçte biri;
  • Usulsüzlük veya özel  usulsüzlük cezalarının üçte biri indirilerek  ödenebilir.

Mükellef veya vergi sorumlusu ödeyeceğini bildirdiği vergi ve vergi cezasını yukarıdaki yazılı süre içinde ödemez veya dava konusu yaparsa bu madde hükmünden faydalandırılmaz. Yukarıdaki hükümler vergi aslına tabi olmaksızın kesilen usulsüzlük cezaları hakkında da uygulanır.

  1. Uzlaşma başvurusunda bulunulabilir.

 Uzlaşma, vergi ve cezanın tutarı konusunda pazarlık edilmesi suretiyle indirim anlamına geliyor. Uzlaşma talebi için mükellefin bizzat veya resmi vekâletine haiz vekili yazılı olarak yetkili uzlaşma komisyonuna müracaat etmesi gerekmektedir. Uzlaşma talebine ait dilekçe, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu il veya ilçede bulunan uzlaşma komisyonuna verilir. Bu dilekçenin yetkili uzlaşma komisyonuna taahhütlü posta ile gönderilmesi de mümkündür. Uzlaşma talebi, ihbarnamede yazılı verginin tamamı için yapılır.

Uzlaşma talebinin, vergi ihbarnamesinin mükellefe tebliğ tarihini takip eden günden itibaren 30 gün içinde yapılması , Uzlaşma talebinin süresinde ve usulüne uygun şekilde yapıldığının ve komisyonun yetkisi içinde bulunduğunun anlaşılması halinde, uzlaşma ile ilgili olarak yapılacak görüşmelere bizzat katılması veya resmi vekâletine haiz vekilini bulundurması hususu; görüşmenin tarihi, yapılacağı yer ve saati komisyon sekretaryası tarafından yazı ile ve en az on beş gün önceden mükellefe bildirilir. Mükellefin istemesi halinde on beş günlük süreye bağlı kalınmaksızın daha önceki bir tarih, uzlaşma günü olarak belirlenebilir. Yapılan görüşme sonucunda uzlaşma sağlandığı takdirde uzlaşma komisyonu durumu düzenlenen tutanakla tespit eder. Vergi sorumlusuna imza karşılığında tebliğ edilerek tebliğ işlemi gerçekleştirilir. Üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit edilen hususlar hakkında dava açılamayacağı gibi hiçbir merciye şikâyette de bulunulamaz. Uzlaşma tutanağının vergi dairesine intikali üzerine tarh ve tebliğ edilmiş olan vergi ve ceza, uzlaşılan vergi miktarına göre düzeltilir.

Uzlaşma görüşmeleri nerede yapılır?

Uzlaşma görüşmeleri aşağıda tablo halinde yazdığım vergi veya cezanın tutarına göre aşağıdaki uzlaşma komisyonlarının birinde yapılır

a)      İl Uzlaşma Komisyonu: Defterdarın veya tevkil edeceği kişinin başkanlığında gelir müdürü ile vergi dairesi müdüründen oluşur.

b)      İlçe Uzlaşma Komisyonu: Müstakil vergi dairesi bulunan ilçelerde, vergi dairesi müdürünün başkanlığında müdür tarafından belirlenecek bir müdür yardımcısı ve şeften oluşur. Müdür yardımcısı veya şef bulunmaması halinde komisyonda bunların yerine görev yapanlar üye olur. Bağlı vergi dairelerinde komisyon malmüdürünün başkanlığında gelir şefi ve memurundan oluşur. Gelir şefi bulunmaması halinde yerine gelir şefliği memurlarından birisi üye olur.

c) Vergi Dairesi Başkanlıklarında Uzlaşma Komisyonu: Vergi dairesi başkanının başkanlığında vergi müdürü ve müdür yardımcısından oluşur.

d)      Merkezi Uzlaşma Komisyonu: Mahalli uzlaşma komisyonlarına tanınan yetki sınırlarını aşan vergi, resim ve harçlarda uzlaşmak üzere kurulan Merkezi Uzlaşma Komisyonu, Maliye Bakanlığı Müsteşarı’nın başkanlığında, Genel Müdürlüğün bağlı olduğu Müsteşar Yardımcısı ve Gelirler Genel Müdürü’nden oluşur.

Bu komisyonlar üyelerinin tamamının katılmasıyla toplanırlar ve çoğunlukla karar verirler. Komisyon başkan ve üyelerinin herhangi bir nedenle görevlerinin başında bulunmamaları halinde, bunlara vekâlet edenler komisyonda görev yaparlar.

Uzlaşma   Komisyonlarının Yetki Sınırları
a) Vergi   Dairesi Başkanlığı kurulmayan yerlerde yetki sınırları

 

Uzlaşma     Komisyonları Yetki Sınırı (TL)
Vergi Daireleri     Koordinasyon Uzlaşma Komisyonu 3.000.000,00
Defterdarlık     Uzlaşma Komisyonu 50.000,00
Vergi Dairesi     Uzlaşma Komisyonu İl merkezlerindeki 3.000,00
İl merkezleri     dışında yer alan Vergi dairesi     bünyesinde kurulan 15.000,00
Mal müdürlükleri     bünyesinde kurulan 3.000,00

b) Vergi   Dairesi Başkanlığı kurulan yerlerde yetki sınırları

Uzlaşma Komisyonları Kurulma Bölgesi Yetki Sınırı (TL)
Vergi Daireleri     Koordinasyon Uzlaşma Komisyonu 3.000.000
Vergi Dairesi     Başkanlığı Uzlaşma Komisyonu  Vergi Dairesi Başkanlığı 300.000–900.000
Vergi Dairesi     Uzlaşma Komisyonu  Vergi Dairesi Başkanlığı Vergi Dairesi     Başkanlığı 35.000
İl Merkezlerindeki     Vergi Dairesi Bünyesinde Kurulan Grup Vergi Dairesi     Başkanlıkları 3.000–30.000
İl Merkezleri     Dışında Yer Alan Vergi Dairesi     Bünyesinde Kurulan Grup Vergi Dairesi     Başkanlıkları 15.000–30.000
Mal Müdürlükleri     Bünyesinde Kurulan Grup Vergi Dairesi     Başkanlıkları 3.000–6.000
           

c) Büyük   Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Uzlaşma Komisyonu’nun yetki sınırı

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı   Uzlaşma Komisyonu’nun yetki sınırı 2.000.000,00 TL’dir. Bu sınırı aşan   uzlaşma talepleri tutarına göre Vergi Daireleri Koordinasyon Uzlaşma   Komisyonu veya Merkezi Uzlaşma Komisyonunca sonuçlandırılır.

d) Merkezi   Uzlaşma Komisyonu’nun yetki sınırı

3.000.000   TL’yi geçen uzlaşma talepleri Merkezi Uzlaşma Komisyonu tarafından   sonuçlandırılır.

Uzlaşma ile ilgili kritik birkaç noktayı ise şöyle özetleyebiliriz

a) Uzlaşmalarda İndirim oranı konusunda yasal bir sınırlama yoktur. Dosyanın durumuna göre cezanın yüzde 90-99’u, verginin ise yüzde 10-70’i kaldırılabiliyor.

c) Uzlaşılan vergi ve cezanın, vadesinde ödenmemesi, indirilen kısmı ortadan kaldırmıyor.

d) Uzlaşma “tarhiyat öncesi” ve “tarhiyat sonrası” diye ikiye ayrılıyor.

— Tarhiyat öncesinde, vergi-ceza ihbarnameleri tebliğ edilmeden, vergi inceleme raporundaki belirlemelere göre, uzlaşma pazarlığı yapabilirsiniz

— Tarhiyat sonrası uzlaşma başvurusu ise, vergi-ceza ihbarnamelerinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yapılabiliyor.

e) Uzlaşma görüşmeleri sırasında, belli bir tutar üzerinde anlaşmaya varılamaması halinde, “vergi mahkemesinde dava açma yolu” kapanmıyor.

f)Tarhiyat öncesi ya da sonrası uzlaşmadan, yalnızca biri talep edilebiliyor.

  1. Dava      Açma Yoluna gidilebilinir
  • Müddeti içinde uzlaşma talebinde bulunan mükellef veya ceza muhatabı uzlaşma talep ettiği vergi veya ceza için, ancak uzlaşma vaki olmadığı takdirde dava açma yoluna gidebilir.
  • Ancak, hem cezada indirim yaptırıp hem de dava açma yoluna gitmek mümkün değil. Aynı şekilde, uzlaşma yolu ile vergi ve cezanın tutarı konusunda anlaşmaya varan bir mükellefin, ayrıca dava açması da mümkün değil.
  • Mükellefin, vergi ve cezanın belli bir kısmı için uzlaşması örneğin; KDV ile ilgili vergi ve cezada uzlaşması belli bir kısmı için de örneğin; Kurumlar Vergisi ile ilgili vergi ve cezaya karşı dava açması da mümkündür.
  • Mükellef veya ceza muhatabı aynı vergi veya ceza için uzlaşma talebinden önce dava açmışsa dava, uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi mahkemelerince incelenmez; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılır. Uzlaşmanın vaki olması halinde mükellef, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezaya (bunlardan birisi üzerinde uzlaşılmış olsa dahi her ikisine); adına sadece ceza kesilmiş bulunan, üzerinde uzlaşılan bu cezaya karşı dava açamaz.
  • Uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef veya ceza muhatabı; tarh edilen vergiye veya kesilen cezaya, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu takdirde, dava açma müddeti bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu müddet tutanağın tebliği tarihinden itibaren 15 gün olarak uzar. Uzlaşmanın vaki olmaması halinde, durdurulmuş olan davanın görülmesine, vergi dairesince bildirilmesi üzerine vergi mahkemesinde devam olunur.
  • Vergi ve cezalar için “teminat” istenmesi durumunda, belirlenen süre içinde teminat gösterilmesi gerekiyor. Teminat istenmesine esas olan olayda; açıkça hukuka aykırı bir durum varsa ve telafisi imkânsız zarar ortaya çıkacaksa, “yürütmeyi durdurma ve iptal” davası açılabilir. Bu gibi durumlarda, vergi mahkemesi vergi dairesi savunması alınana kadar yürütmeyi durdurma kararını, öncelikli olarak verebilir ya da vergi dairesinin savunma süresini kısa tutabilir.
  • Dava açma konusu 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunumuzun 7’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, dava açma süresinin, vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu belirtilmiştir. 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendinde ise, süre aşımı halinde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmış. Aynı Kanunun 10’uncu maddesinde de, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içerisinde cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı; ilgililerin, altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre, Danıştay’da, idare ve vergi mahkemelerinde dava açabilecekleri; altmış günlük süre içinde idarece verilen cevabın kesin olmaması halinde, ilgilinin, bu cevabı, istemin reddi sayabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği; bu takdirde, dava açma süresinin işlemeyeceği; ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği; dava açılmaması veya davanın reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitiminden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabileceği öngörülmüştür.

Vergi Cezalarında Gecikme Faizi Uygulanır mı?

Vergi usul kanunun 112/3 maddesinde bu konu şöyle tanımlanmıştır.

İkmalen, re’sen veya idarece tarhiyatlarda vergi için ait olduğu vergilendirme dönemine ilişkin normal vade tarihinden

  • Dava açılmamışsa tahakkuk tarihine,
  • Uzlaşma talep edilmiş ve uzlaşmaya varılmışsa uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe,
  • Dava açılmışsa vergi mahkemesi kararının tebliğ tarihine
  • Kadar ayrıca gecikme faizi hesaplanacaktır.

2010/965 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 19.10.2010 Tarihinden İtibaren gecikme faizi oranı aylık %1.40 olarak uygulanır

Ödeme Emrinde Durum

Yukarıdaki açıklamamız, vergi ceza ihbarnameleri ile ilgili idi. Bir de “ödeme emri” diye bir olay var.
Ödeme emrine gelince durum değişiyor. Ödeme emrine karşı dava açılması vergi ve cezanın tahsilâtını durdurmuyor. Nedenine gelince, ödeme emri vergi ve cezanın kesinleşmesi halinde düzenleniyor. Ancak ödeme emrine karşı, tebliğinden itibaren 7 gün içinde dava açılıp “yürütmeyi durdurma” talebinde bulunulması ve bunun da uygun görülmesi halinde, mahkeme sonuçlanıncaya kadar tahsilât yapılamıyor.

Ödeme emrine karşı dava açıldığında, üç iddia öne sürülebilir.

Böyle bir borcum yoktur, ödenmiştir. İşte makbuzları.

Borcun bir kısmı ödenmiştir, işte makbuzları.

Benden istenen vergi ve ceza, zaman aşımına uğramıştır. Denilebilir.

 

 

Nevzat Erdağ

Muhasebe Ücreti Öde
E-Mükellef Girişi